DEVLETİN MALI DENİZ Mİ?
Son günlerde içimizi acıtan tren kazalarıyla birlikte, medyada en çok yer alan konu Roche firmasının SSK'ya yüksek fiyatla ilaç satması oldu.Aslında ortada çok garip bir durum vardı.Çünkü aynı ilaç üç ayrı kuruluşa anormal farklı fiyatlarla satılmıştı.
Yıllardır ilaç alımlarını çok başarılı yaptığını,hatırı sayılır karlılıklar ve büyük avantajlar sağlandığını düşünen SSK' nın yanıldığını da belgelemiş oldu.
Özellikle son dönemde SSK'lıların serbest eczanelerden ilaç alabilmesi için görüşmeler sürmekteyken; SSK yetkililerinin büyük kaygısı,kendi ihale yöntemleriyle ucuza aldıkları ilaçların serbest eczanelerden karşılanması durumunda kurumun zarar edeceği yönündeydi.
Ama bugün gelinen noktada, SSK'nın ilaç hizmetini kendi olanaklarıyla sürdürmesinin hiç de ekonomik olmadığını ortaya çıkarmıştır.Aslında SSK değişen ihale yasası sonrasında her ilde ayrı ayrı ihaleler yaparken hangi firmanın hangi ilacının nasıl alındığını şeffaf bir şekilde tüm birimlerle duyurmalıydı.Mevcut ihale yöntemine göre aynı firma ilacını her ilde farklı satış koşulları ile SSK'ya satma şansına sahiptir.Ayrıca, firmalar kendi aralarında anlaşarak çok fazla iskonto yapmadan her ilde farklı firmanın ihaleyi almasını sağlayabilirler.
Tüm bu senaryoların engellenmesi için devletin tüm ihalelerinin açık ve şeffaf ortamlarda yapılması zorunludur. Ama bizi yakından ilgilendiren ilaç konusunun çözümü SSK'nın da diğer tüm kurumların yaptığı gibi serbest eczanelerden hizmet almasıdır. Serbest eczanelerle yapılacak sözleşmeler de diğer sosyal güvenlik kuruluşlarında farklı olmamalıdır.
Yaklaşık 34 milyon ülke insanının oluşturduğu SSK kaynaklarının heba edilmesine izin verilmemelidir.
Sevgili Uğur Mumcu 18 Nisan 1992 tarihli Cumhuriyet Gazete'sinde yayınlanan SSK Çıkmazı başlıklı yazısında özetle ; SSK'nın o dönem içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı vurguluyor ve SSK'lı emekçilerin ilaç alamaz hale geldiğini gündeme taşıyordu.O tarihte SSK'nın ilaç firmalarına olan borçlarını ödeyemediği için ilaç temin edemediğinin altını çiziyordu.Geçen 12 yıl sonrasında SSK'lı vatandaşlarımızın ilaç hizmeti almasında pek bir değişiklik olmadığını üzülerek görmekteyiz.
Bizi üzen diğer bir konu da sıklıkla ilaç ve eczacılık haberlerinin spekülatif olarak basında geniş yer bulmasıdır. En son Roche örneği, insanların kafalarında birçok soru işareti oluşturmuş ve ilacın ticari bir mantıkla ortaya konulmasına yol açmıştır.Bu tür haberler ilaç sektöründeki tüm kesimleri sıkıntıya sokmakta ve yıpratmaktadır.
ülke insanımızın katkıları ile ortaya çıkan kaynakların doğru kullanılması temel dileğimizdir.
Halkı doğrudan ilgilendiren bir ürün olan ilacın ve ilaç fiyatlarının her dönem politik malzeme yapıldığı bir süreçte biz eczacıların halkımıza bu tür olayları açıklamak durumunda kalması ise hak etmediğimiz bir durumdur.
Bir kez daha vurgulamalıyız ki ;ilacın adının geçtiği her yerde eczacılar görev almalı ve ilaç sadece eczanede eczacı tarafından hastaya sunulmalıdır.
Saygılarımla,
Ecz. Tuncay SAYILKAN