2.34 TL LİK AVRO KURU VE BULUNAMAYAN İLAÇLAR ?
Bilindiği gibi , ülkemizde ilaç fiyatları uzunca bir süredir Fiyat Değerlendirme Komisyonunun belirlediği Avro kuruna göre hesaplanıyor.
Bu şekilde belirlenen Avro kuru ise gerçek kurdan oldukça düşük. Başka hiçbir sektörde uygulanmayan bu yöntem insan sağlığına doğrudan etki eden ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılmakta.
İlaç fiyatlarını belirleyen avro kurunun gerçek kurdan oldukça düşük olarak belirlenmesi, tüm ilaçların özellikle de ithal ilaçların temininde ciddi sorunlar yaşatmaktadır.
Artan işletme maliyetleri nedeni ile sık sık zam talebinde bulunan ilaç üreticileri yaşadıkları sıkıntılardan dolayı zaman zaman üretimi kısıtlamakta ve satış koşullarında değişiklik yaparak kendini koruma yoluna gitmekteler. Bu durumun sonucunda eczanelerde bulunamayan ilaçlar ve karşılanamayan reçeteler olarak yaşanmaktadır.
Bir de yeni nesil ithal ilaçlar var ki , onların bir çoğu uygulanan fiyat politikalarından dolayı ülkemize gelmeyi bile düşünmüyorlar. Hekim arkadaşlarımızın yurt dışı kongrelerde tanıştığı ve özellikle kanser tedavisinde önemli yeri olan yeni nesil ilaçların ciddi bir kısmı , son yıllarda oldukça düşük olarak belirlenen Avro kuru ve devamında talep edilen kamu kurum ıskontoları nedeniyle Türkiye pazarına girmeye pek sıcak bakmıyorlar.
Fiyat Değerlendirme Komisyonunun 03.01.2017 tarihli kararı ile ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan Avro kuru 2,3421 TL olacak şekilde değiştirilmiştir.
Ancak, yeni kurun geçerlilik tarihi 20 Şubat 2017 olarak belirlenmiştir. Yani ilaç fiyatlarına zam talebi haklı bulunarak gereken düzenleme gerçekleştirilmiş , ama bu zam 48 gün sonra yapılabilir anlamına gelen bir kur ayarlaması yapılmıştır.
Yaklaşık % 10 oranındaki bu zammın 48 gün önceden ilan edilmesi , yıllarda beri süregelen ilaçta tasarruf politikalarının gereği olarak yapılmıştır.
Sağlıkta ve ilaçta tasarruf hamlelerinin ülke insanımıza ve sağlık hizmetlerine yaşattığı olumsuzluklar tüm uyarılarımıza karşın devam etmektedir.
Bu gün eczanelerin eksik listesi her geçen gün biraz daha kabarmakta ve ilaç arama çabalarında dağıtım kuruluşları da çaresiz kalmaktadır.
İlaç fiyatlarına zam beklentisi oluşturan bu gelişmenin sonrasında ise piyasada bulunamayan ilaç sayısı her geçen gün hızla artacağı açıktır.
Görünen odur ki, 20 Şubat tarihine gelene kadar bir çok ilacın temininde sorunlar bizleri beklemektedir.
Burada yanıt bekleyen soru şudur ; ilaçta tasarruftaki bu anlamsız ısrar , sağlık hizmetlerinde ve tedavi süreçlerinde yaşatılan olumsuzlara rağmen devam edecek midir ?
Tasarrufu önceleyerek halk sağlığını olumsuz etkilemek ve sağlık hizmetlerini aksatmak ne kadar doğru bir yaklaşımdır ?
Biz eczacılar çok iyi biliyoruz ki, hiçbir şey insan sağlığından daha önemli değildir. ülke insanımıza sıkıntı yaşatacak bu anlayıştan hızla uzaklaşılmalı ve ülke insanımıza yakışır nitelikli bir sağlık hizmeti için gereken adımlar atılmalıdır.
Çünkü yaşamın temeli sağlıktır ve sağlıktan tasarruf olmaz !
Saygılarımla
Ecz.Tuncay Sayılkan