6197 ve MUVAZAA
Eczacılık mesleğini sürdürmek her geçen gün biraz daha sıkıntılı hale gelmekte ve eczanelerdeki ekonomik sorunlar artmakta iken ; mesleğimizin kanayan yarası muvazaa her yıl biraz daha tehlikeli hale gelmekte ve yaygınlaşmaktadır.Eczacı odalarının mevcut kısıtlı yetkileri ise muvazaalı eczanelerle mücadelede sıkıntı yaratmaya devam etmektedir.
Yıllar önce eczacı odalarının eczane açılış ve nakillerindeki inceleme süresi son 20 gün olarak belirlenmiş olup ,araştırmanın sürmesi halinde ek süre talep edilebilmekteydi . Daha sonra yapılan düzenlemelerle bu süre (ek süre talep edilmeksizin) sadece 10 gün olarak belirlendi ve odanın muvazaa görüşünün somut kanıtlarla belgelenmesi istendi.
İşte sorun da tam burada başladı.Günler süren çalışmalar ve harcanan emekler sonrasında Eczacı Odalarınca Sağlık Müdürlüklerine muvazaa görüşü içeren raporlar verilmesine rağmen, Sağlık Müdürlüklerince somut kanıt olmadığı gerekçesiyle muvaazalı eczanelere ruhsat verildi.
Hemen her platformda muvazaalı eczanelerin ticari amaçlarla açıldığını , kamu kurumlarına ekonomik kayıplar yaşattığını , eczacısız sağlık hizmeti nedeniyle halk sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunu anlattık ama sonuç değişmedi.Ortaya çıkan tablo çok açıktır.Eczane açılış ve nakillerinde Eczacı Odalarının yasal yetkileri arttırılmadıkça bu sorun büyüyerek mesleğimizi tehdit etmeye devam edecektir.
Aslında başlangıçta her şey olması gerektiği gibi seyrediyordu.6197 sayılı yasanın güncellenmesinde eczacı örgütü tek yumruk olmuş ve kırmızı çizgilerimizi net olarak ifade etmiştik.üstelik Sayın Sağlık Bakanı da bizim görüşlerimize katıldığını ifade etmişti.
Hatırlanacağı gibi iki vazgeçilmezimiz ;
* Eczanenin sahibi ve mesul müdürü eczacıdır
* Eczane açılış ve nakillerinde eczacı odalarından görüş alınması zorunludur şeklindeydi.
Eczacıları yakından ilgilendiren yasa taslağı eczacılar dışında herkesle tartışıldı. Verilen tüm sözlere rağmen ;önce açılış ve nakillerde eczacı odalarından görüş alınması hükmü ,devamında ise eczane açılışlarında nüfusa dayalı kısıtlama hükmü de taslaktan çıkarıldı. üstelik eczacı örgütünden görüş almadan ve bilgi vermeye gerek bile duymadan . Eczacı örgütünün bu olaya hiçbir tepki vermemesi ve seyirci kalması hepimiz için üzücü ve düşündürücüdür.
Bugün gelinen noktada 6197 sayılı yasa taslağında meslek içi eğitim ve ikinci eczacılık dışında kayda değer hüküm kalmamıştır.Yasa taslağı mevcut haliyle çıkış noktamızdan ve beklentilerimizden uzaklaşmıştır.
Oysa yapılması gereken eczanelere verilen ruhsatların ; Eczacı Odaları ve İl Sağlık Müdürlüğünce ortaklaşa verilmesi için çalışma yapmak ve kararlı bir duruş sergilemektir.Muvazaalı eczanelerle mücadelede eczacı odalarının daha yetkili kılınmasını düşünen örgütün tabanı bu konuda fikir birliği içindedir ve her türlü desteği vermeye hazırdır.
Eczacılık mesleğinin geleceği için bu önemli görev hiçbir bahane üretilmeden yerine getirilmelidir.
İçinde bulunduğumuz süreçte ülkenin hemen her yerinde Laik-Demokratik Cumhuriyete ve Atatürk İlkelerine bağlılık yürüyüşleri ,mitingler düzenleniyor.Toplumsal hareketlerle tepkisini gösteriyor,ülkenin geleceğinin aydınlık olmasını istiyor.
Bizler ise deyim yerindeyse mitingler arasında "Eczacılık Günü" programları ve etkinlikler hazırlıyoruz.
Aslında eczacılık günü kapsamında eczacılık tarihi müzesi nin ve Buca Göletteki sosyal tesisimizin açılışlarını da yapmayı çok istemiştik. Ancak teknik hazırlıklar tamamlanamadığı için ne yazık ki yetişmedi.Büyük aksilikler olmazsa Mayıs ayı sonunda veya Haziran ayı başında her iki açılışta da birlikte olacağız.
12-14 Mayısta Eczacılık Günü etkinlikleri, devamında ise İzmirde Cumhuriyet Mitingi gerçekleşecek. Belki de annelerimize vereceğimiz en güzel armağan bu