ANILAR...
Yıllar önce ülkemiz’de bulunmayan az sayıdaki  ruhsatsız ithal ilaçları ihtiyaç sahiplerine ulaÅŸtırmak ve ilaçta karaborsanın önünü kesmek amacı ile  bu ilaçları yurtdışından getirerek hastalara ulaÅŸtırma görevini TEB üstlendi. Ama her geçen gün fiyatı düşen veya dövizdeki artış nedeni ile beklediÄŸi zammı alamayan ruhsatlı ilaçlar da zamanla bulunamayan ilaçlar listesine dahil  oldu.
Önce gerçekçi olmayan ‘’Global Bütçe’’  ısrarı, daha sonra da (gerçekte 3 TL’yi geçse bile)  ilaç fiyat kararnamesi ile 1.95 TL’ye sabitlenen kur nedeni ile fiyat zammı alınamadığından , yıllar içinde ruhsatlı ilaçlar da bulunmaz hale geldi ve  TEB ruhsatlı ama fiyat alamadığı için bulunamayan ilaçların yurtdışından getirilmesi görevini de üstlendi.Â
Bu arada TEB aracılığı ile getirilen ilaçların ödemesi   firmaların belirlediği yüksek fiyatlardan ,KKİ ve eczacı ıskontosu olmaksızın ödendi. Çünkü uzun bürokratik işlemler ve vatandaşın bu sistemin varlığından haberdar olma oranının düşüklüğü nedeni ile toplamda fazla bir oran içermeyen  bu rakam kurum tarafından da ödenebilir olarak değerlendirildi.
Ancak ,her geçen gün sayısı hızla artan ruhsatlı ya da ruhsatsız ilaçlara ulaşmak öylesine güçleşti ki ,adı geçen ilaçların hastalara ulaştırılması tüm iyi niyetli ve özverili çabalara karşın 25-30 günlük süreleri buldu. Bu öngörülen bir durumdu aslında. Bulunamayan ilaçların sayısı bu kadar büyük rakamlara ulaşılmışken ,bir meslek örgütünden sorunsuz bir  ilaç tedarik hizmeti veya depoculuk faaliyeti beklemek ne kadar doğru bir yaklaşım olabilirdi?
Kaldı ki ; Eczacı Odaları  ‘’ilaç sadece eczaneden ve eczacı danışmanlığında alınır’’ derken , ‘’kargo ile ilaç saÄŸlık hizmeti için felakettir’’ ve ‘’eczaneler en yakın saÄŸlık danışma merkezleridir’’ diye kamuoyuna net mesajlar verirken, üst birliÄŸimizin her gün büyüyen iÅŸlem hacmi ile eczanesiz ilaç hizmetindeki anlamsız tedarikçilik  ısrarı devam ediyor.
Hatta yöneticilerimiz bu işi o kadar benimsemişler ki, sistemi  eleştirenlere aman bu konuyu fazla dillendirmeyin yoksa sıkıntı olur diye ciddi ciddi uyarılarda bile bulunmaktalar. Doğru politikalar sonrasında ülkenin her köşesinde ilaca ulaşılması gerekirken , halk sağlığını ve mesleğimizi tehdit eden yanlış modellerde çözüm ortağı olmaya devam ediyorlar.
Bu süreçte bizler ; ilaçlar bulunamıyor, tedaviler yarım kalıyor, yanlış politikalarda ısrardan vaz geçilsin çağrıları yaparken , üst birliğimizin yöneticileri ya suskun kaldılar , ya da ülkemizde bulunmayan ilaç sorunu yoktur mealinde açıklamalar yaptılar.
Dövizdeki önlenemeyen yükseliÅŸ olanca hızı ile sürerken , ilaç fiyatlarına esas  kurun hala 1.95 TL’de olması , ‘’önümüzdeki günlerde çok daha fazla ilacın yok olmasına ve vatandaşın maÄŸduriyetine yol açacaktır ‘’ öngörüsünde bulunmak için de müneccim olmaya gerek yoktur.
İşte tam bu süreçte, yani bulunamayan ilaçların sayısının hızla arttığı günlerde, SaÄŸlık Bakanı çıkıp ‘’bulunamayan ilaçlar için ihale açıp, TEB ithal ilaç birimi örneÄŸine benzer farklı kurumlar aracılığı ile vatandaÅŸa ilaç ulaÅŸtıracağız’’ açıklamasını yaparak bulduÄŸu çözümü dile getirdi.
Yani sorunu çözmek için adım atmak yerine yanlışta ısrar edilerek her geçen gün daha çok ilaç bulunamayacak, vatandaş ilaca ulaşmak için daha çok eziyet çekecek, eczanelerin pazardaki payı azalmaya devam edecek ama sadece bazı aracı firmalar bu işten karlı çıkacak.
Eczanesiz ve kargo ile ilaç temininin önünü açan yasa dışı bu modeli baştan kabullenen ilaç  dağıtım kuruluşu görünümlü üst birliğimiz ise bu du