BASIN AÇIKLAMASI


Basın Açıklaması

TÜBİTAK BİLİME SANSÜR UYGULAMIŞTIR!

TÜBİTAK  “Bilim ve Teknik” dergisinin Mart 2009 sayısı Darwin kapağı değiştirildikten ve içerisindeki Darwin’le ilgili yazılar çıkarıldıktan sonra yayınlanmıştır. Bu işlemlerin TÜBİTAK Başkan yardımcısı Prof.Dr.Ömer Cebeci tarafından yapıldığı belirtilmektedir.Dergiyi hazırlayan Dr.Çiğdem Atakuman görevden alınmaya kalkışılmıştır.TÜBİTAK Başkan yardımcısı’nın, Darwin kapak ve yazılarının “hassas ortamda provokatif konu” olarak değerlendirdiği ifade edilmiştir.

Öncelikle şunu belirtmek istiyoruz; Bilim ancak özgür ve özerk bir ortamda yaşar. Bilimin uygulanıp sürdürüldüğü ortamlarda sorgulama ve araştırma,bir yaşam biçimi olarak zorunludur.Türkiye’nin çağdaş bir toplum olabilme çabalarına yönelik en büyük tehdit bilimsel gerçeklerin göz ardı edilmesi ve baskılanmasıdır. Bu konuda Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini TUBİTAK yöneticilerine hatırlatıyoruz..

“ Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir, ilim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.”

Ayrıca öğretim üyesi sıfatı da taşıyan bu yetkililere hatırlatmak istediğimiz bir sözü de

“Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller istiyor.”

Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözleri Cumhuriyetimizin temel felsefesini yansıtmaktadır. TÜBİTAK’ta bilime sansür uygulayarak, yöneticiler Cumhuriyetin temel felsefesinin kabullenemediklerini, kavrayamadıklarını göstermişlerdir.

Bu tutum Ortaçağ zihniyetinin Kopernik ve Galileo’ya yaptığıyla eşdeğerdir.

TÜBİTAK yasası Cumhurbaşkanı vetolarına ve Anayasa Mahkemesinin kararlarına rağmen ısrarla değiştirilmek istenmiştir. Başkanının, yöneticilerinin ve Bilim Kurulu üyelerinin Başbakan tarafından atanmasını sağlayan yasal değişikliklerde bu kadar ısrarlı olmasının nedenleri bu sansürle ortaya çıkmıştır. Anayasa Mahkemesinin saptamış olduğu “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” böylece bir eylem daha gerçekleşmesine yol açmıştır.

“Ölmüş gitmiş adam, Darwin TÜBİTAK’ın işi değil” diyen Devlet Bakanı, TÜBİTAK Başkanı ve Darwin’e “provakatif, hassas konu” yorumu yapan başkan yardımcısı derhal istifa etmelidir.

TÜBİTAK bilimin ve akılcılığın egemen olacağı özerk ve demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu gün kavuşturulamazsa yarın