BİZ HEP BURADAYIZ...


Sağlıkta dönüşüm sürecinin başladığı günlerden başlayarak  sorunlarımız artarak  devam ediyor. Devletin sağlık hizmetlerinin ve ilacın en büyük alıcısı  olmasının önünün açıldığı o günden bu yana uygulanan tasarruf öncelikli politikalar sonrasında eczanelerimizdeki ekonomik sorunlar hızla artıyor.

Önceliği tasarruf olarak belirlediği için ilaca ve sağlık hizmetlerine verilen parayı fazla bularak her yıl farklı uygulamalarla harcamaları azaltmak amaçlı önlemler alan kamu, kendi açısından amacına ulaşmış gibi görülebilir.

Ancak, referans fiyat uygulaması, kamu kurum ıskontoları ve muayene katkı payı gibi ilaç harcamalarını azaltmaya yönelik önlemlerle ilaç harcamalarını kontrol altına almayı amaçlayan kural koyucular sürecin devamında eczanelerde yaşanacak sorunları hiç hesaba katmadılar.

ülkemizde sağlık hizmetlerinin hızla yaygınlaşması ile iş yükü ve buna bağlı olarak işletme giderleri hızla artan , ancak cirosu  ve karlılığı azalan eczanelere bir de muayene katkı payı tahsilatı gibi angarya görevler de yüklenince tablo daha da kötüleşti.

Siyasi otoritenin sağlık hizmetlerine ve ilaca bakışı yıllar içerisinde hiç değişmeyince , genel bütçeden sağlığa ayrılan payın günün koşullarına uygun olarak artırılması taleplerimiz  ise karşılıksız kaldı.

Kısa bir süre önce tasarruf  öncelendi ve  “reçetesiz ilaç listesi” gündemimize taşındı .Eczacı meslek örgütümüzün tek ses olarak, halk sağlığına getireceği olumsuzlukları öne çıkardığı  karşı duruşunu içeren basın açıklaması sonrası bu uygulama şimdilik gündemden uzaklaşmış gibi duruyor.

İlaç fiyatlarının belirlenmesinde baz alınan döviz kurunun güncellenmemesi ise özellikle zam dönemlerinde yaşamsal önemi olan bir çok ilacın piyasada bulunmamasını ve bir çok hastaya umut olacak yeni nesil ilaçların ülkemize hiç gelmemesini beraberinde getirdi.

Yıllardır bize inanan ve güvenen hastalarımıza “bu ilaç piyasada yok” derken gönlümüz hiç de rahat değil.Biz eczacılar insan sağlığını her şeyin üzerinde görüyoruz.

Diğer taraftan da yasal düzenleme ile eczane açılışlarına nüfusa dayalı kısıtlama getirilirken sayısı hızla artan yeni eczacılık fakültelerinin açılışına da onay verilmekte.

Bu yıldan başlayarak mezun olacak genç meslektaş adaylarını ciddi bir belirsizlik bekliyor.2018 yılından sonra mezun olacak eczacıların bir eczanede “yardımcı eczacı” olarak bir yıl zorunlu olarak çalışması gerekiyor.

Gerek çalışacak eczane bulmaktaki güçlükler, gerekse yardımcı eczacı çalıştıran eczanelerde oluşacak maddi yükler düşünüldüğünde sıkıntı büyüyor.
Eğitim süresinin beş yıla çıkması sonrasında  bu uygulamanın yeniden değerlendirilmesi zorunlu hale gelmiştir.

 
Meslektaşlarımız bu zorlu süreçte  eczanelerinde tüm olumsuzluklara karşın hizmet kalitesini artıracak  hamleler yapmaya gayret ediyorlar.

Eczacının ilacın uzmanı ve eczanenin halka en yakın sağlık merkezi olduğu gerçeğinden hareketle  eczacının sağlık danışmanı  görevini öne çıkarılmaya devam etmeliyiz.

Halkımızın gözünde yıllardır güven duyulan  eczane ve sağlık danışmanı eczacı noktasına hep birlikte sahip çıkmalıyız.

Eczacının sağlık hizmetlerindeki vazgeçilmezliğini kanıtladığımızda ise ; emeğimizin karşılığını , aldığımız eğitimin ve sunduğumuz danışmanlık hizmetinin devamında hak ettiğimiz meslek hakkımızı alacağımızdan kimsenin şüphesi kalmayacaktır.

Biz eczacılar yaşadığımız tüm zorluklara karşın ;
yaz-kış, gündüz-gece , sıcak-soğuk demeden her koşulda “biz hep buradayız” ve eczanelerimizden kesintisiz sağlık hizmeti sunmaya devam ediyoruz.

ülkemizin dört bir yanında ilaç-eczacılık hizmetini sürdüren  meslektaşlarımızla gurur duyuyor  ve  bizlere bu haklı gurur yaşatan tüm meslektaşlarımızın eczacılık günlerini kutluyoruz.
Saygılarımla…

Ecz.Tuncay Sayılkan