ÇÖZÜMÜ ZOR DEĞİL…
Son yıllarda özellikle de zorlu pandemi sürecinin devamındaki bazı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ilaç-eczacılık hizmetlerinde oldukça ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. İFK’nin uygulamaya konulduğu 2004 yılından bu güne ilk defa yıl içerisinde (Şubat- Temmuz Aralık 2022) üç defa zam gelmesine karşın ilaç temininde yaşanan sıkıntılar devam ediyor.
Vatandaşlarımız ilaca ulaşabilmek için eczane eczane dolaşıyor,eczaneler de ilaç bulabilmek için büyük çabalar gösteriyor,günün önemli bölümünü telefon ya da bilgisayar başında ilaç temin etmeye çalışarak geçiriıyor, ancak bir çok ilaç için vatandaşa “yok” demek zorunda kalıyorlar.
Özellikle de nöbetler ilaç yokları nedeniyle tam anlamı ile çileye dönüşmekte ve vatandaşlarla eczaneler arasında isteyen gerginlikler yaşanmaktadır.
İlaç yokluklarının mağdurlarının vatandaşlar ve eczacılar olduğu açıktır. Sorunun çözümü için yıllardır mücadele eden, önerilerde bulunan eczacı örgütlerinin sesine bugüne kadar kulak verilmemiş veya dikkate alınmamıştır ne yazık ki…
Yaşanan sıkıntının temeli sorunu çözmekten uzak,güncelliğini yitirmiş İFK’da ısrar edilmesidir. Kararname gereği yılda bir kez güncellenen Euro kuru ilaç fiyatları belirlenmekte, ancak son yıllarda hızla yükselen enflasyon, artan döviz kuru nedeniyle ilaç fiyatlarının belirlenmesine esas olan “Euro kuru” gerçek kurun oldukça gerisinde kalmakta özellikle de ithal ilaçların temini zorlaşmaktadır.
Bu tablo birçok ilacın temininde sıkıntılar yaşatmakta, eczacıların ilaç teminin zorlaştırmaktadır. Ülkemizde üretilen ilaçlarda yaşanan sorun zamlar ile aşılamamakta iken ithal ilaçlardaki ise sorun çok daha ciddi boyutlara varmaktadır.
Yılda bir kez zam yapılması hükmünü içeren İFK güncelliğini yitirmiştir. Sektörün tamamı hatta vatandaşlar bile ilaca yapılacak zammın tarihini ve miktarını kestirebilmektedir.
Her yıl Ekim-Kasım aylarında başlayıp Şubat ayındaki zammın açıklandığı tarihe kadar artan ilaç yokları sağlık hizmetlerine olumsuz yansımaktadır. Yılın sonuna gelirken de ilaçlar piyasadan birer – ikişer kaybolmakta ve sorun hızla büyümektedir.
Üretimi önemli ölçüde arttırdığını ifade eden firmalar olmasına rağmen sorun çözülmemektedir.
İlaç yokluğunu ve nedenlerini görmezden gelerek ;
*nöbetçi eczane sayısını artırmaya çalışmak,
*eczanelere imza karşılığı uyarı metinleri göndermek,
*eczaneleri zan altında bırakan denetimler yapmak,
*ilaç yok diyen eczacı odalarından bulunamayan ilaç listelerini istemek
Sorunun çözümüne katkısı olmayan adımlardır .
Yapılması gereken ilaç harcamalarını kontrol amaçlı ancak yüksek enflasyon ile çıkış noktasının çok uzağında kalan mevcut yöntemden vazgeçip yılda 3-4 defa ve maliyet artışlarına uygun, daha küçük oranlarda zammı içeren sorunu çözecek sağlıklı ve kalıcı bir yönteme geçilmesidir.
Aksi halde ilaç yokluğu sorunu her yıl artarak devam edecek, tedaviler aksayacak ve mağduriyetler yaşanmaya devam edecektir. Yanlışta ısrar etmek yerine sektörün bileşenleri ile birlikte belirlenecek akılcı bir yöntem hepimizin dileğidir.
Eczanelerde ilaca ulaşımın önündeki engellerin kalktığı, vatandaşın kapı kapı dolaşıp ilaç aramadığı ve sağlık hizmetlerinin aksamadığı aydınlık günler dileklerimle...
Ecz. Tuncay SAYILKAN