DEĞİŞİMİ YÖNETMEK
Son yıllarda ülkemizdeki bir çok alanda olduğu gibi eczacılık mesleğinde de köklü değişim yaşanıyor.Biz eczacılar,her geçen gün biraz daha artan bürokrasi ve günlük telaşlarımızın içerisinde yaşam mücadelemizi sürdürürken geleceğimizin planlamasını da yapmak zorundayız.
Bu günden yarına eczacılık mesleğinin daha uygun koşullarda sürdürülmesini sağlayacak projeleri hep birlikte üretmeliyiz.Hepsinden önemlisi ;eczanenin sahibi ve mesul müdürünün sadece eczacı olmasının zorunluluğunu kesin bir dille vurgulamalı,eczacının danışmanlık hizmetinin vazgeçilmez olduğunu ortaya koymalıyız.
Aslında bu çalışmaların uzun yıllar önce başlaması gerekliydi.Tehditler ortaya çıktığında, anlık tepkiler vermek ve karşı duruş sergilemek tabi ki önemli.Ancak önümüzdeki süreçte karşılaşacağımız gelişmeler için de kalıcı çözümler üretmeliyiz. Patent'te ve veri korumada yaşananlar ortada iken ,geçmişte yaptığımız gibi sadece 'karşıyız'' diyerek sorunlarımızı çözemeyiz.Karşı olma gerekçelerimizi anlatmalı ve çözüm önerileri sunmalıyız.Çözüm önerilerilerimizde ;eczacılık mesleğinin çıkarlarının yanı sıra halk sağlığını ve ülke çıkarlarını da gözetmeliyiz.
ülkemizde ekonomik anlamda sıkıntılı bir dönem yaşanıyor.Ekonomik destek veren yabancı kuruluşlar sürekli olarak yeni taleplerde bulunuyorlar.Bunun en sıcak örneğini veri koruma'da yaşadık.2007 de yürürlüğe girmesi gereken uygulama bir anda 2005 e çekildi. Yerli ilaç sanayi , sosyal güvenlik kurumları ve ülke insanımız için büyük önem taşıyan bu konu ne yazık ki yeterince tartışılamadı bile.
Bu gün ;yeşil kart,yarın ssk ve devamında genel sağlık sigortası karşımıza çıkacak ciddi gelişmeler.Bir de yıllardır serbest eczanelerin kabusu haline getirilen 'zincir eczane''olayı...Yani ,her geçen gün eczacılık mesleğinin geçmişdeki koşullarda sürdürülmesi biraz daha güçleşiyor.Değişime direnerek koşullarımızın iyileştirilmesi olası görünmüyor.
Öyleyse, değişime müdahale etmek ya da değişimi yönetmek zorundayız.Aksi halde bizim dışımızda alınan kararlara ve dayatmalara mahkum olacağız.Siyasi otorite üzerinde politik gücümüzün ve yeterli siyasi desteğimizin olmadığı çok net. Açıkçası ,kendi işimizi kendimiz göreceğiz.
Öncelikle sosyal güvenlik kurumlarının ilaç listelerini,hangi ilacın hangi koşullarda ödeneceğini ,ilaç konusunda tek söz sahibi olan bizler belirlemeliyiz.Bunu yaparken de bu günü değil geleceği düşünerek hareket etmeliyiz.
Bir gün karşımıza çıkma ihtimali olan zincir eczane ve benzer tehditlere de karşı model üreterek hazırlanmalıyız.Daha da açıkçası; her türlü gelişme için planlarımız olmalı.Aksi halde meslek yaşamımızı başkalarının planlarının parçası olarak sürdürmek zorunda kalacağız . Birlikteliğin en önemli gücümüz olduğunu çok iyi bilen bizler bunu kabul edemeyiz
Saygılarımla
Ecz.Tuncay SAYILKAN