ECZACI VE SSK
10 Şubat 2005 mesleğimiz için çok önemli bir tarih olarak anılacak.Bir süre sonra eczacılık mesleği SSK'dan önce ve SSK'dan sonra diye değerlendirilecek.Büyük potansiyele sahip SSK'lı hastalara sunulan ilaç hizmetinin sürdürülebilmesi için eczanelere yapılacak geri ödemelerin zamanında gerçekleştirilmesi büyük önem taşıyor.Aksi halde bir çok meslektaşımız ekonomik sıkıntıya düşecek ve bu hizmeti veremez hale gelecekler.
Uzun bir süre sonra serbest eczanelerden ilaç alma şansını bulan SSK'lıların oluşturduğu yüksek potansiyelin beraberinde getireceği risk nedeniyle bir çok meslektaşımız başlangıçta olaya doğal olarak temkinli yaklaştılar.Ancak bugün her üç eczanenin ikisi SSK'lılara kontrollü olmak koşuluyla da olsa ilaç hizmeti sunuyor.
10-Şubat sonrasında eczanelerde ve dağıtım kuruluşlarında yıllar sonra büyük hareketlilik ortaya çıktı.SSK ile beraber eczanelerimizde ,alışık olmadığımız yoğunluk ve evrak karmaşasını birlikte yaşamaya başladık .Özellikle SSK lıların yoğun olduğu bölgelerde ve SSK ünitelerinin civarında görev yapan meslektaşlarımız yüksek sayıda reçete karşılamak durumunda kaldılar.Sabahın ilk saatlerinde başlayan yoğun tempo eczane kapanış saatine kadar sürmekte.Bir yandan ilaç hizmetini sürdürüp bir yandan da vatandaşa bilgi vermek durumunda kalıyoruz.Yıllardır SSK eczanelerinden ilaç alan vatandaşlarımıza evrak talebinin bizden değil kurumdan kaynaklandığını ve otomasyon programını anlatmak görevi de bizlere düştü.
İthal ilaçların ağırlıklı olarak yer aldığı raporlu reçetelere temkinli yaklaşılması sorunu ise ; prosedürün yeterince açık hale getirilmesi ve geri ödemelerin zamanında yapılması halinde aşılacak gibi görünüyor.SSK Sağlık İşleri ile görüşerek raporlu reçetelerin karşılanmasında nelere dikkat edilmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesini istedik.Geri ödemeler zamanında yapılıp raporlu reçetelerin karşılanması konusu açıklığa kavuştuğunda ,SSK'lı vatandaşlarımız ellerinde reçeteleri ile eczane eczane dolaşmak zorunda kalmayacaklardır.
İşyeri hekimlerince yazılan reçetelerin eczacı odalarınca dağıtılması uygulaması ise özellikle büyük şehirlerdeki odalar için tam anlamıyla ciddi bir yük demektir.Bu sorunun önümüzdeki süreçte aşılabilmesi için çalışmalarımız sürüyor.Ancak bu uygulamanın hayata geçmesi biraz zaman alacak.Çünkü İzmir'de 900'ü aşkın işyeri hekimi var olması ve işyerlerinin dağılımı sıkıntıyı arttırıyor.
Sağlık Bakanlığı 4 Mart 2005 Cuma günü bir genelge yayınladı ve TEB ile varılan mutabakat sonrasında SSK'lı hastalardan sağlık kuruluşlarında alınan 800.000 TL tutarındaki muayene ücretinin bundan böyle sözleşmeli eczanelerce tahsil edileceği açıkladı.üstelik bunu 6 Mart 2005 tarihli gazetelere ilan vererek SSK'lı vatandaşlara da duyurdu.Ancak bu güne kadar Eczacı Odalarına TEB'den henüz bir bilgilendirme yapılmadı
Uygulamanın başlangıç tarihi tam olarak bilinmemekle beraber, SSK ile sözleşmeli eczaneler yasal anlamda yetkileri olmasa da 800.000 TL lik muayene ücretini SSK'lı hastalardan katılım paylarıyla birlikte tahsil edecektir.Daha sonra da reçeteleri fatura ederken bu tutarı da kuruma fatura edecekler.Bu tutar eczanelere yapılacak geri ödemelerden kesilecek.
Yani SSK ile sözleşmeli eczanelere ek bir iş daha çıktı. Ayrıca bu bedeli tahsil etmeyi unutan eczacı ekonomik olarak da zarar görecek.Bir diğer sorun ise hastadan yetkimiz olmadan tahsil edeceğimiz bu bedel için hasta fiş istediğinde yaşanacak.Muayene ücretini hastadan alırken fiş verilmesi halinde ek vergi yükü oluşacak.Fiş verilmemesi halinde ise bunu hastaya anlatmak güç olacak.Ayrıca kuruma kesilen faturada bu tutarın gösterilmesi de eczanelere mali açıdan da zarar verecek.
SSK'lı hastalardan muayene ücretinin Sağlık Bakanlığı adına eczanelerce tahsil edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını ve muhasebe açısından sorun yaratacağını Türk Eczacıları Birliği'ne ilettik.Umarız bu yanlıştan kısa sürede dönülür ve eczacılar sadece kendi görevlerini