GERİ ÖDEME SİSTEMLERİ
26 Nisan 2004 Pazartesi günü Türk Eczacıları Birliği'nce Ankara'da düzenlenen geri ödeme sistemleri konulu toplantıya katıldık.ülkemizde faaliyet gösteren ilaç sektörünün temsilcilerinin eksiksiz katıldığı toplantıda,kurum yetkilileri ve eczacı odalarının yöneticileri de hazır bulundu.
Açılış konuşmalarında ilaç sektörünün temsilcileri mevcut durumu değerlendirip,geri ödemelerde yaşanan sıkıntının eczanelere ve dağıtım kanallarına olumsuz etki ettiğini vurguladılar.Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki geri ödeme tablolarını sunarak ülkemizdeki mevcut koşullarla kıyasladılar.
Toplantının ilk bölümünde , yetkililerce SSK,Bağ-Kur,Emekli Sandığı ve konsolide bütçeye bağlı kurumlar hakkında ayrıntılı bilgi verildi.Adı geçen tüm sosyal güvenlik kurumlarının ortak yanı, sağlık harcamalarını karşılayacak kaynaklarının olmadığından yakınmalarıydı.Hepimizin bildiği gibi bu kurumlar kendi kaynakları ile mevcut ödemeleri yapamadıkları için hazineden kaynak aktarılması yoluyla sağlık hizmetinin aksamamasını sağlıyorlar.
Maliye Bakanlığı yetkililerinin verdiği çarpıcı bir örnek vardı.1993 yılında bütçeden sosyal güvenlik kurumlarına aktarılan pay 11 trilyon TL. iken 2003 yılında 15 katrilyon TL'ye ulaşmış.Görünen o ki; sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında birleşmesi ve tek tip protokol ile eczaneler ile sözleşme yapması artık zorunlu bir hale gelmiş.Kurumların prim tahsilatları da büyük önem taşıyor.Bunların içinde en büyük öneme sahip olanı ise,SSK'nın primlerinin sağlıklı olarak tahsil edilebilmesi.
Genel olarak , devletin sosyal kurumlarını temsil eden katılımcılar kaynak yokluğundan ve personel azlığından söz ettiler.
Toplantının son bölümünde Türk Eczacıları Birliği, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği ,İlaç Endüstrisi İşveren Sendikası,Türk Eczacı Kooperatifleri Birliği,Depocular Derneği ve Türkiye İlaç Sanayi Derneği temsilcileri çözüm önerisi olarak eczanelerle sosyal güvenlik kurumları arasında bir finans kurumuna gerek duyulduğunun altını çizdiler.Tabi bu finans kurumu bir banka ile anlaşarak hayata geçebilecek.Eczanelere kurum alacakları sözleşmede belirtilen sürede bu finans kurumunca ödenecek.Sosyal güvenlik kurumlarının geç ödemesinden kaynaklanan gecikme faizi ise ilaç firmaları, depocular,eczacılar ve devletin kurumları arasında eşit olarak paylaşılacak.Ayrıca, devletin tüm sosyal güvenlik kurumlarının eczanelerden ilaç alırken belirledikleri koşulları hayata geçirmeden önce başta eczacı örgütleri olmak üzere sektörün tüm katmanlarının temsilcileri ile görüşmesinin zorunlu olduğu konusunda fikir birlikteliği oluştu.
Sonuç olarak bu toplantıda çözümü aramak yine biz eczacılara kaldı. Çünkü biz çözümleri tartışırken kurum yetkilileri salonu çoktan terk etmişlerdi.
Saygılarımla,
Ecz.Tuncay SAYILKAN