Hoşgeldin 2025
Ülkemizdeki ekonomik daralmanın ve yaşam pratiğine yansıyan sıkıntının her alanda yaşandığı, toplumun farklı kesimlerinde yaşanan olumsuzlukların eczanelerde de çokça yaşandığı bir yılı geride bırakıyoruz. Yıllardır süregelen kronik sorunlarımıza kalıcı çözümlerin bulunamadığı bu süreçte eczane ekonomilerinde yaşanan olumsuzluklar mesleğimizin sürdürülmesini zorlaştırıyor.
Yeni yılda çözüme kavuşmasını dilediğimiz insan sağlığını ve mesleğimizi olumsuz etkileyen çok önemli sorunlarımız var.
- İlaç fiyatlarını belirlerken kullanılan Avroya dayalı ve yılda sadece bir kez uygulanan fiyatlandırma sistemi yüksek enflasyon ortamında ilaç yoklarını, hasta mağduriyetini ve halk sağlığına yansıyan olumsuzlukları beraberinde getiriyor. Eczacılar ve hasta yakınları birlikte ilaçların temini için mücadele ediyor, özellikle de ithal ilaçlara ulaşmak için çaba gösteriyorlar.Doğru çözümün yılda 3-4 kez ve enflasyon oranında güncelleme içeren bir yöntem olduğunu ısrarla dile getirmemize karşın, sağlık hizmetlerine olumsuz yansıyan ve misyonunu tamamlamış Avroya dayalı fiyatlandırma yönteminden geri adım atılmıyor.
- Diğer taraftan tüm sağlık çalışanlarının ve bilim insanlarının ilaç olarak kabul ettiği, insan sağlığına doğrudan etki eden ürünlerin Tarım Bakanlığından ‘’gıda takviyesi’’ veya ‘’takviye edici gıda’’ adı altında ruhsat alarak eczane dışında satılabilir hale getirilmesinin insan sağlığı için ne kadar ciddi tehditler içerdiğini defalarca anlatmamıza karşın gerekli düzenleme yapılmıyor ve halk sağlığını hiçe sayarak daha çok para kazanmayı hedefleyen kesimlere dur denmiyor. Adı her ne olursa olsun, insan sağlığına doğrudan etki eden tüm ürünler Sağlık Bakanlığından ruhsat almalı ve eczacı danışmanlığında kullanılmalıdır.
- Eczane açılışlarına nüfusa dayalı kısıtlama getiren yasa yürürlükteyken her yıl akademik kadrosu ve fiziki koşulları yetersiz, ihtiyaç fazlası yeni eczacılık fakültelerinin açılışına onay verilmesi ise eczacılık mesleğinin değersizleştirilmesi ve yakın gelecekte istihdam sorununun yaşanacağı anlamına geliyor. Devlet üniversitelerinin bünyesindeki eczacılık fakültelerinin kontenjanlarının azaltılması ne kadar olumlu ise özel ve vakıf üniversitelerindeki eczacılık fakültelerinin kontenjanlarının değiştirilmemiş olması sorunun artmasına yol açmaktadır. Başarı sıralamasındaki 100 bin barajının 50 bin olarak güncellenmesi kaçınılmazdır.
Sonuç olarak sorunlar ile mücadele ile geçen bir yılı daha geride bırakıyoruz. Biz büyük ve güçlü bir aileyiz. Tüm olumsuzluklara rağmen halk sağlığına hizmet etmeye devam ediyoruz.
Sağlık hizmetlerinin nitelikli hale gelmesi için gayret gösteriyor, mesleğimiz ve meslektaşlarımız için çalışmayı sürdürüyoruz. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir meslek bırakmak için elimizden geleni yapıyoruz.
2025 yılının ülkemizde ve mesleğimizde yaşanan sorunların çözüme kavuştuğu, geleceğe güvenle bakabileceğimiz ve herkesin emeğinin karşılığını aldığı bir yıl olmasını umuyor, tüm meslektaşlarıma sevdikleri ile birlikte mutlu ve sağlık dolu yıllar diliyorum…
Saygılarımla…
Ecz. Tuncay SAYILKAN