REÇETESİZ İLACA HAYIR!
Basına ve kamuoyuna,

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından 21 Aralık 2017 tarihinde yapılan kamuoyu duyurusu ile Kurumun bilimsel komisyonlarınca yapılan etken madde bazındaki değerlendirmeler sonucu reçetesiz olarak satılabileceğine karar verilen ilaçlara dair bir ek liste yayınlanmıştır.
Söz konusu listede sindirim sistemi ve metabolizma, deri ve cilt hastalıkları, kas-iskelet sistemi, solunum sistemi, sinir sistemi üzerinde etki eden 62 etken maddeyi içeren 241 ilaç bulunmaktadır.
Değerli basın mensupları,
Öncelikle ifade etmek gerekir ki; olumlu yöndeki tüm gelişmelere rağmen ülkemizde sağlık sisteminin onca yapısal sorunu varken, reçetesiz ilaç konusunun hangi maksatla gündeme gelmiş olduğunu anlayabilmiş değiliz.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK)nun, reçetesiz ilaçlarla ilgili olarak 2 yılı aşkın bir süredir çalışma yaptığı bilinmektedir. Ancak süreç içerisinde yapılan çalışmalar ne Türk Eczacıları Birliği olarak bizimle ne Eczacılık Fakülteleri ile ne de Türk Tabipleri Birliği gibi sağlık meslek örgütleri ile paylaşılmış, ayrıntılı olarak tartışılmış değildir. Bu bağlamda sağlık ve ilaç alanının diğer paydaşlarının bakış açıları dikkate alınmadan, sahadan elde edilen deneyimler bir yana bırakılarak reçetesiz ilaç listenin hazırlanmış olması dolayısıyla sürecin şeffaf ve katılımcı olarak yürütüldüğünü söyleyebilmek güçtür. Bu listeyi hazırlayan bilimsel kurul kimlerden teşekkül etmiştir? Liste hazırlanırken ilaç geri ödemesinde belirleyici olan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile ortak bir çalışma yürütülmüş müdür? Bilmiyoruz.
TİTCKnın yayınlamış olduğu listenin hangi bilimsel kriterlere dayanılarak hazırlandığı belirsizdir. Zira listede aynı etken maddeyi içeren ilaçların bazıları reçetesiz statüsüne alınırken bazıları reçeteli statüsünde bırakılmakta; aynı şekilde bir ilacın yüksek doza sahip olanı reçetesiz kategorisine geçirilirken daha düşük dozajı reçeteli olmaya devam etmektedir. Listede çeşitli ilaçlar için belli doz ve yaş sınırlamaları getirilmiş olsa da pratikte bunun uygulanması imkânsızdır. Listede 12, 16 ve 18 yaş altı reçetesiz kullanılmamalıdır ibaresi, eczacı tarafından denetlenemez. Birim doz sınırlaması getirilmiş ilaçlarda, hastaların aynı anda 2 ya da 3 tablet kullanarak, reçeteli ilaç düzeyinde ilaç kullanmayacağını da kimse denetleyemeyeceği gibi, hastalarda nasıl olsa reçetesiz olarak satılan bu ilaçların zararlı olmayacağı algısı oluşabileceği için doz aşımları ve ilaç zehirlenmeleri vakalarında artış olması kaçınılmazdır.
üstelik listede yer alan etken maddeler için maksimum etken madde ve sınırlı ambalaj miktarı belirlenmiş olsa da; hastanın aynı etken maddeye başka ürün adı altında ulaşmasının ya da birden fazla sayıda kutu satın almasının önünde engel olmayacağı için sınırlı süre kullanımdan bahsetmek söz konusu değildir.
Tedavi süresi kısıtlanmış ilaçlar, yine reçetesiz satılabileceği için hastaların bu süreye riayet etmesini beklemek mümkün değildir. İlacı bittikçe yeniden reçetesiz satılan bu ilaçları almaya devam eden hastalarda altta yatan hastalık belirtileri maskelenebilir. Bu durum, ciddi hastalıkların tanısını geciktireceği gibi ilerlemiş hastalıkların tedavisinde kamu zararı da oluşturacaktır.
7 tablet, 10 tablet gibi tablet sınırlaması getirilmiş ilaçlar da, tekrar tekrar reçetesiz alınabileceği gibi, hastaların aynı anda birden fazla sayıda kutu alması ile güvenli süre aşılacak ve yine kamu zararı doğacaktır. Reçetesiz olarak verilebilecek 20 mglık formu ile sınırlanan bir ilaçtan iki tablet alındığında, aynı ilacın reçeteli statüsündeki formu olan 40 mg doza erişmek mümkün hale gelecektir.
Bu örnekler bilimsel olarak çelişkili bir durumun olduğunu ortaya koymaktadır.
Değerli basın mensupları,
Reçetesiz ilaç ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Reçetes