SITMAYA RAZI OLMAK


Her yıl bir önceki yılı aratacak şeklindeki öngörümüz ne yazık ki doğru çıkıyor.Ne yazık ki diyoruz,çünkü her yıl sorunlarımız biraz daha artıyor ve eczacılık mesleğini sürdürmek biraz daha güçleşiyor.Anlaşılması güç,uygulaması zor dayatmalar hepimizi sıkıntıya sokuyor.

Tasarruf amaçlı Uygulama Talimatları her geçen yıl biraz daha ağırlaşırken kurumların mantık dışı talepleri de tahammül edilemez hale geliyor.Son yıllarda karşılaştığımız sorunlar ve devamında yapılan değişikliklere bakınca ; bizlerle ilgili önemli kararlarda öncelikle en kötü koşulları belirleyip daha sonra kısmen iyileştirilerek oluşan tepkinin azaltılmaya çalışıldığı ilginç bir yöntemin benimsendiğini düşünüyoruz.

Son 5 ayda yaşadıklarımıza göz atacak olursak ; bilindiği gibi 2006 yılı için,eczanelerden kamuya önce %3.5’dan az olmamak üzere “iskonto” talebinde ısrar edilirken, eczacı örgütlerinin tamamının tepki vermesi ve karşı duruş sergilemesi sonrasında karşımıza kademeli iskonto çıktı .Kademeli iskonto birçoğumuz tarafından kabul görmese de ,kimileri ucu açık iskontodan daha iyi olduğu görüşünde birleştiler.Yani, en iyiyi akıllarından bile geçirmeden kelimenin tam anlamıyla kötünün iyisine razı oldular .

Bugünlerde arka arkaya gelen 2006 Yılı Bütçe Uygulama Talimatı ve SSK Protokolü hükümlerinin hastayı mağdur eden , eczacıyı sıkıntıya sokan ve sağlık hizmetini kesintiye uğratan maddelerinin kimler tarafından hazırlandığını,nasıl ortaya çıktığını ve eczane pratiğinde uygulanabilirliğini tartışıyoruz.Sağlık hizmetinin sunumunda sorun yaratacak ,eczacı ve hastayı mağdur edecek akıl dışı dayatmalara tepki verip yeniden değerlendirilmesini istiyoruz.

Kuyuya atılan taşları çıkarmak için hep birlikte mücadele verdiğimiz bu kadar sorunlu bir dönemde işe yarar mı bilmiyoruz,ama kısmen de olsa değişikliğe uğraması beklenen olası gelişmeleri de paylaşmamız gerektiğini düşünüyoruz .

SSK protokolünde sağlık kurulu raporları için ; “reçeteyi yazan hekim veya sağlık kurumunca onaylanır” ibaresi yerine “reçetenin yazıldığı kurum ve kuruluşça onaylanır” hükmü yer aldığı için ,kurum tarafından sadece hastane ve sağlık ocağı sorumlularının yapacağı onay mühür ya da kurum kaşesi ile kabul edilmektedir.Ancak, önümüzdeki günlerde bu uygulamanın “reçeteyi yazan hekim veya sağlık kuruluşunca” onaylanması kabul edildiği bizlere duyurulacak. Uygulamanın geçerlilik tarihi ise bilinmiyor.

Ayrıca; SSK’lı hak sahiplerinin ödedikleri ilaç fiyat farklarının kurumdan talep edilmesini engellemek için dayatılan, meşhur “kabil-i rücu” ifadesinin elle yazılması istenmiş daha sonra kaşenin de kabul edildiği bildirilmişti.Şimdi ise istenen diğer tüm reçete arkası bilgileri ile birlikte tek bir kaşeye dönüşmesi söz konusu.Yani, ilaçları alanın adı,soyadı ,adresi,yakınlığı,imzası ,kaç kalem,kaç kutu ilaç alındığı ve kabil-i rücu’nun hepsi bir kaşede toplanacak . Eğer ilaç fiyat farkı çıkarsa iki imza aksi halde tek imza yeterli olacak.

SSK’da her ayın 15’inde ve ayda sadece bir kez dönem sonlandırma yapılmasına yaptığımız itiraza büyük bir ihtimalle olumsuz yanıt alacağız.Türk Eczacıları Birliği’nce Maliye Bakanlığı’ndan görüş alınarak bu uygulamanın eczanelere mali açıdan zarar getirmemesi için görüşmeler de sürüyor.

Her ayın 15’inde dönem sonlandırma istenmesindeki mantık ,SSK’da “her ayın 20’si ile takip eden ayın 20’si arasında kuruma teslim edilen reçeteler” ifadesi nedeniyle geri ödemelerde eczanelerin bir ay kaybetmesini engellemek amaçlı olduğu iddia ediliyor .

Aktardıklarımız yanı sıra bir çok Bütçe Uygulama Talimatı maddesini açıklığa kavuşturmak için kurumlarla görüşmelerimiz ve toplantı trafiği sürüyor.Açıkçası hepimizi sıkıntıya sokan , kazanılmış haklarımızı bir çırpıda kaybetmemize neden olan birçok anlaşılmaz kurallar için küçük revizyonlar gerçekleşiyor.

Yapılması gereken uygulama talimatları ve sözleşme hükümleri hazır