YETER ARTIK !


Bu ülkenin yegane sorunu ilaç ve eczacılıkmış gibi,son yıllarda üzerimize oynanan oyunlar artarak devam ediyor.Son olarak Sağlık Bakanlığı'nca yapılması düşünülen değişikliğe göre 24 saat halka açık yerlerde açılacak eczaneler de 24 saat hizmet verebilecek ve bu eczanelerin 2 kapısı olabilecek.Tüm eczacı oGdaları gibi İzmir Eczacı Odası olarak bizler de bu değişikliğe kesinlikle karşı olduğumuzu ve bu değişiklik sonrası serbest eczanelerin yaşamlarını sürdürmesinin olanaksız hale geleceğini anlatan görüşlerimizi Türk Eczacıları Birliği'ne ve Sağlık Bakanlığı'na aktardık.

Bilindiği gibi daha önce 1999 yılında 24 saat halka açık yerlerde eczane açılmasına izin veren değişiklik yapılmıştı.Bugün bu eczanelerin yerleşim birimindeki konumuna bakılmaksızın 24 saat açık olması ve 2 kapısı olmasına olanak tanınmak isteniyor.

İster istemez aklımıza “zincir eczanelerin” hayata geçirilmek istendiği geliyor.Hele devletin ilaç ödemesinde yaşadığı güçlükler ve SSK'lılara ilaç verilmesiyle ilgili arayışlar göz önünde tutulduğundan; ilacı ticari bir ürün olarak gören birileri(!) bu düzenleme sonrası çok sayıda eczane açacak ve 24 saat hizmet verecektir.

SSK'lıların Devlet Hastaneleri ve Sağlık Ocaklarından hizmet alması sonrasında,SSK'nın Sağlık Bakanlığı'na yüklü bir borcu olduğu da herkesçe bilinmekteyken,özellikle SSK'lıların ilaçlarının verilmesi noktasında,yine o birilerinin(!) devlete daha yüksek iskontolar önermesi ve geri ödemelerde esneklik sağlaması da gündeme geliyor.

Bugün için sadece otogarlar,tren istasyonları,hava alanları gibi kısıtlı yerler 24 saat halka açık.Ancak ilacı eczane dışına çıkarmak isteyen zihniyet , yerleşim merkezlerinin içerisinde yer alan birçok market ve alışveriş merkezlerinde bu değişikliği yaptığında ,durum serbest eczaneler için kabul edilemez bir noktaya gelecektir.

Başka bir önemli konu ise, üzerindeki tartışmalar henüz sonuçlanmayan yeni ilaç fiyat kararnamesi henüz uygulanmadan yapılması düşünülen değişiklikler.Yapılması öngörülen değişiklere göre AB'ye üye 5 ülke arasında jenerik ilacın en ucuz olduğu ülkedeki satış fiyatın %90'ı söz konusuydu.Değişiklik sonrası düşünülen ilacın en ucuz olduğu ülkedeki fiyatının aynen uygulanmasıdır.Ayrıca bu ilacın Türkiye'deki eşdeğerleri de orijinal ilacın satış fiyatının % 70'i değil %80'i çizgine taşınmış oluyor.Yani ilaçta olması beklenen fiyat indirimi %10 daha eksik gerçekleşecek.Tüm bu olup bitenlerde ilaç firmalarının yaptırımı tartışılmaz.Ayrıca fiyat indirimleri sonrasında yaklaşık 1 aylık bir süreçte her 2 fiyatın da geçerli olduğu bir “geçiş dönemi” düşünülüyor.Bunun sakıncalarını hepimiz tahmin edebiliyoruz.En önemlisi ise eczaneler arasında oluşacak fiyat farklılıklarından dolayı haksız rekabet ortamının oluşması.İlaç firmalarından geldiğini düşündüğümüz bu parlak fikir yerine ,fiyat indirimi olan ilaçların iade faturasıyla depolara ,devamında ise depolar aracılığıyla firmalara gönderilmesi daha doğru bir yöntem olacaktır.Gerekirse iade edilen ilaçlar 1-2 gün sonra eczanelere yeni fiyatlarıyla fatura edilebilir.Böylece çok kısa bir sürede ve kaos ortamı yaratılmadan eczanelerin zararları karşılanmış olur.

Tüm bu olumsuzlukların sonrasında ;tasarruf denince akla ilk olarak ilacın ve eczacılığın gelmediği ,eczacıların ve eczanelerin üzerine oynanan oyunların son bulduğu,ilacın sadece eczanede ve eczacı danışmanlığında verildiğini herkesin çok iyi bildiği bir ülke diliyoruz.

Yıllardır bu ülke insanıyla her gün birlikte olan ve kader birlikteliği yapan biz eczacıların üzerimize daha fazla gelindiğinde örgütlü tepkimizi vereceğimizin çok iyi bilinmesini istiyoruz.

Saygılarımla,

Ecz.Tuncay SAYILKAN

 


BAŞKANDAN - Ecz.Tuncay Sayılkan

BAÅžKANDAN

BU SESE KULAK VERİN…

BU SESE KULAK VERÄ°N… Pandemi süreci ve deprem felaketi sonrasında son yılların en ağır ve olumsuz ekonomik koÅŸulları ile mücadele etmemize karşın; &uu...

28.06.2024 tümü

  • Ä°laç Haber Aktüel
VEFAT VE BAÅžSAÄžLIÄžI

Sosyal Medya Hesaplarımız